Bugünün histeriği: Çocuk*
Çoğu zaman insanların kendi bedenlerine yabancılaşmaları ve görüntülerini sorun haline getirmeleri neredeyse lafını etmeye değmez sıradan bir olgu gibi görülür. Ama bu gündelik olgunun hikmeti, beden, görüntü ve benlik arasındaki meselelerin karmaşıklığında gizli. Freud’un karşılaştığı histerik kadınlar da şaşmaz bir biçimde bedenlerindeki birtakım şikayetlerden muzdariplerdi. Hatta, iyi bilindiği üzere, histerinin bir tür “ayrık zihin, “çifte kayıt” etrafında şekillendiği bile ileri sürülmüştür. Zihin bölünmesi fikri, her ne kadar klasik olarak şizofreni için kullanılsa da, buradaki durum bize zihinle beden arasındaki bir kopukluğu ifade etmektedir. Bedenim zihnim tarafından görülmez, zihnim bedenimin parçası olsa da bu böyledir. Bu olgu özellikle ilginç görünüyor, çünkü bu durum bedenin zihin tarafından etkilenebileceğini göstermesinin yanında, her iki düzende de olup bitenlerin bilgimizi bocalattığını kanıtlıyor. İnsanlar bilgilerinde boşluklar olunca mitler inşa ettiler, histeri de işte böyle tarihsel bir bilgi boşluğuna karşı inşa edilmiş bir mit gibi işlev gördü. Özellikle kadınları etkisi altına alan bu “kötü ruh” onları etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda devasızmış gibi davranmalarına yol açıyordu. İşin mit kısmı, histerinin üzerine yansıtılan pek çok iktidarsızlık figürüyle ilgiliymiş gibi duruyor.
Okumaya devam et “Yeni Yazı: Bugünün histeriği: Çocuk”





